Çiçekçiliğin tarihi çiçek siparişi - online çiçek gönder
ÇiÇEKÇi ve ÇiÇEKÇiLiÄžiN TARiHi
çiçekçi :Kesme çiçek,kuru çiçek,yapay çiçek ve süs bitkilerini temin eden belli bir zaman diliminde düzenleyen,satışa sunan kişiye Çiçekçi denir.
Çiçekçilik:Süs bitkileri,kuru çiçek,yapay çiçekleri temin edilip düzenleme ve satışının sunulduğu zamanla gelin arabası süsleme,bahçe düzenleme,peysaj,düğün toplantı organizasyonlarını da içine almış olan meslek dalına Çiçekçilik denir.Edebi eserlerden anlaşıldığı üzere 1400 lü yıllarda çiçekleri hediye etmek çiçeklerle duyguların ifade edildiğini ilk Osmanlı imparatorluğunda rastlıyoruz.1689 yıllarında Şehremini Cami’nin hatibi olan Übeydullah Efendi yazdığı Tezkire-i şükufeciyan adlı çiçekçi kitabında çiçeklerin kimler tarafından yetiştirildiği de geçmektedir.Aynı kitaba göre ilk çiçekçiler Ebüssuud Efendi ile ibrahim Han zade Ali ve Mehmed beyler imam zade Mehmed Çelebi Yeniçeri efendisi ismail Anbarcı zade Bostan zade Mehmed Efendi Piri Paşa zade Seyyid Cemali Bey aaakireci Mehmed Efendi Tacir Mustafa Çelebi Cüce Hüseyin Çelebi ve Hasan Beşe gibi isimler bulunmaktadır. Übeydullah Efendinin bu eseri Osmanlı bahçeciliğinin geçmişi incelenirken başvurulması gereken tarihi kaynakların başında gelir. Bunlardan başka Avcı Sultan Mehmed devrinde yaklaşık 1667 yıllarında Şükufename-i musavver adlı bir eser yazan Ali Çelebi ile Dördüncü Muradın aynı zamanda hekimbaşılığını yapan Kasımpaşalı Emin Mehmed Efendi Hoca Sadü ddin zade Salih Efendi Tophaneli hattat Mahmut Çelebi Dede Bey Koca Mustafa şeyhi Hasan Efendi Sarıyerli Solak zade oğlu Fındıklılı Molla Çelebi Üsküdarlı Muharrem usta Çorbacı oğlu Eyüblü veli Çelebi Hasankaptan zade ve Üçüncü Ahmed devrinde yaşamış Üsküdarlı Toygarbaba lakabıyla bilinen Hamza Çelebi gibi isimlerdir.
1700 lü yıllara adını veren Lale Devri çiçekçiliğin parladığı bir dönemdir. Türk çiçekçilik tarihiyle ilgili araştırmaları bulunan Turhan Baytop, “Lâle-i Rumi†denilen ve ayırcı özelliklere sahip olan Osmanlı Lağlesi’nin Kefe™den getirilen bu lale soğanlarından elde edildiği düşünmüştür.Bu dönemin şairi ünlü şairi Nedim mısralarında; ince ruhlu zarif kişiler sarıklarına birer gül iliştirir, öğrenciler her sabah hocalarına çiçek demetleriyle giderler, hasta dostlara zarif çiçek şişeleri içinde karanfil, gül, zerrin, lale gönderilerek hatır sorulurdu. Bahçesi olmayan fukara evlerinin bile, pencere önlerinde saksılar eksik olmazdı. O derece ki XIX. asır başlarında Türkiye’yi ziyaret eden Miss Julia Pardoc, “Keşke Shakespeare, Romeo ve Julieta™in bahçe sahnesini yazmadan önce Boğaziçi’ni görmüş olsa idi†demektedir.Evliya Çelebi , XVII. yy.da istanbul'da seksen kadar çiçekçi dükkanından bahsetmektedir.Elbette o zamanlarda günümüzdeki anlamda çiçekçilik deyil bahçe kültürüne dayanan bir anlayış olsa da et tırnak gibi ayrılmayan bir olan sektördür çiçekçilik.Türkiye de günümüzdeki anlamıyla ilk çiçekçilik Rusyada ihtilalden kaçan Rusların istanbul da Beyoğlu Çiçek Pasajında yaptıkları satışlarla başlamıştır. 1945 yılında ilk örgütlenme de Sınırlı Sorumlu Çiçek Üretim ve Satış Kooperatifiyle olmuştur.Hızla değişim geçiren sektör 1990 lı yıllarda Mesleki Eğitim Merkezlerinde meslek kapsamına alınmıştır.2008 itibariyle sadece istnabulda 3 binin üzerinde çiçekçi kaydının olduğunu görüyoruz.Dünyada ilk çiçek satışlarını 1900 yıllarda Amerika,Çin,italya ve Japonya yaptığını görüyoruz.Elden satılan çiçekler aynı zamanda çiçekçiliğin ticari anlamda başlaması anlamını da taşıyordu.Yeni bir sektör doğuyordu.Artık çiçek para ile bir bedel ile alınıyordu.Hiç te kolay olmayan bir işti.Devirde yaşanan doğal afet ve 1906 da yaşanan deprem zaten keyfi gibi görülen adı konulmayan sektörü zayıflattı.1924 yılında çiçekçiler San Francisco Flower Mart adıyla bir kuruluşta ilk kez toplandılar.Bu örgütlenme